21 Temmuz 2020 Salı

BEBEKSEL HAREKETLER

Hamilesiniz, çocuğunuz olacak, çok heyecanlısınız. Bir an önce odasını hazırlamak, eşyalarını almak, gereken her şeyin listesini çıkarmak istiyorsunuz. Zaten Google üzerinde ihtiyaç olabilecek her şeyin (size faydası olabilecek/olamayacak) listesi mevcut, ben de herhangi bir google sayfası üzerinden öylesine bir liste alacağım fakat ben burada madde madde bir şeyler anlatacağım, belki sizlere de mantıklı gelen ve en azından almayalım da şu çözümü deneyelim diyeceğiniz şeyler olmasını umarak başlıyorum. Gereksiz diye belirttiğim şeylerin altında mutlaka bir sebebi olacak ve o sebep size uygun bir sebep değil ise sizin için gerekli bir madde haline gelebilir, baştan belirtmeliyim :) Unutmayın, her anne farklıdır, her bebek farklıdır ve her yaşam farklıdır.

Neleri almak elzem?
Neleri almak gereksiz?
Kesinlikle almayın, daha harika bir önerim var.

Tüm maddeleri aynı metinde anlatacağım çünkü konu bütünlüğü dağılsın istemiyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi Google üzerinden herhangi bir sayfadan almış olduğum normal bir ihtiyaç listesi aşağıda madde madde mevcuttur. Tek tek üzerinden geçeceğiz.



  • Yeni doğan bezi : Zaten doğduklarında günde 7-8 defa kaka patlatıyorlar. Bu yüzden tabiki de elzem. Yok kardeşim ben takmam diyen olmaz diye düşünüyorum. Bu arada ilk başlarda Prima kullanıyorduk, 3 no bezden itibaren Minnies diye bir bez keşfettik, Migroslarda satılıyor, bez başı maliyet neredeyse 1/3' e düşüyor. Eğer çocuğunuz alerjik bir reaksiyon göstermez ise tavsiye ediyorum.
  • Hastane çıkış seti: Kesinlikle gerek olmadığını düşünüyorum. Bu konu da aynı gelin başı muhabbeti gibi. Aslında saçın normal bir topuz ama gelin başı olunca +300-500 ekleyin demek oluyor. Hastane çıkış setleri de öyle. Zaten kıyafetler almış olacaksınız az ya da çok.
  • Body: Bebeğin üstüne bir şey giydirmeniz şart, yazsa sadece body kışsa body üstü bir şeyler. Yani o body mutlaka olacak.
  • 4 – 5 adet geniş yakalı fanila: Ne olduğunu bile bilmiyorum, bilmediğim için de gerekli değil diye düşünüyorum :)
  • 5 – 6 tane tulum: Tulum şöyle gerekli, gece uyurken yazın ortası bile olsa yenidoğan için ince bir tulum mutlaka olmalı. Giydirip giydirmeyeceğinize kendiniz karar verirsiniz ama mutlaka 1 bilemediniz 2 tane olmalı. Kışsa da 3-4 yeterli.
  • 2 – 3 adet önlük: Önlük gerekli çünkü ilk zamanlarda fazla gelen sütün ağızdan çıkması suretiyle minik çaplı kusmalar olabiliyor. En azından sürekli kıyafetleri kirlenmez.
  • 3 tane pijama: Pijamadan kasıt ne bilmiyorum ama tulumu zaten ben uyku için değerlendirdim bir kaç satır yukarıda. 2 yaşından sonra pijama adı altında şeyler alınabilir bence.
  • 4 – 5 çift yumuşak çorap ve patik: Çorap bağımlısı bir birey olarak 4-5 değil 100 tane bile alabilirsiniz diyorum. Şaka şaka. Şöyle patik için bir şey diyemeyeceğim ama çorap gerekli elbette. İlk zamanlarda gerek miniklikten gerek sürekli ayaklarını oynatmaktan ayaklarında pek tutmasalar da çorap önemli ve gerekli.
  • 5 – 8 adet külot: Külot ne için gerekli hiçbir fikrim yok. Bir şey için gerekliyse de ben cahilin önce gideniyim. Gördüğüm okuduğum andan beri düşünüyorum, acaba anne için liste mi dedim ama hayır vallahi de billahi de bebek listesi. ŞOK ŞOK ŞOK doğumda tuvalet eğitimi sanırım :)
  • Mendil: Binlerce kez evet evet evet. Çok gerekli, hem bebeğe hem anneye çok lazım oluyor. Sadece alt temizlemek için değil ki doğduğu an alt temizliği için ıslak mendil tercih edilmiyor. Hassas popişler olabiliyor :) Ha söz konusu ıslak mendil değil müslin mendilse bir sürü bir sürü olmalı.
  • En az 2 mont ve hırka: Bu en az kavramları neye göre kime göre bilmiyorum, bir kuralı da yok diye düşünüyorum ama yine kendi yorumumu katacağım. Hırka tamam hırkada sıkıntı yok ama el kadar bebeğe monta gerek var mı hem de iki adet bilemedim. Zaten alınan şeyleri ilk bir sene maksimum 3 ay giyebiliyorlar.
  • Bebek başlığı veya şapka (pamuklu olanları tercih etmelisiniz.) Benim kızım hiç takmadı, taktığımızda da çıkarıyordu kendi kendine. Kışın ortasında tabiki de hırkasının kapüşonunu geçirdik kafasına ama başlık olanları hiç kullanmadı.
  • Yelek: Almadık zaten mevlitte bir sürü geldi. Daha çok 1 yaşından sonra giydi. Ben çocukların çok çok kat kat giydirilmemesi taraftarıyım. Kendim de çocuğumu kışın ortasında bile çorapsız gezdirenlerdenim. Merak edersiniz büyük ihtimalle ama öyle gezdirdiğim zamanlarda bir kez bile hasta olmadı. Kısaca yelek olsa da olur olmasa da olur.
  • Emzik kutusu: Açıkçası aldık ama ne kadar kullandık meçhul. Bence gerek yok. Zaten eğer emziğe alışan bir bebeğiniz varsa hep ağzında olacak. Emzik kutusundan ziyade emzik askısı daha gerekli.
  • Yalancı emzik: Bizim en büyük bağımlılığımız. Evet uykuyu çok kolaylaştırıyor, bir çok anne bunun için mücadele ediyor ama bıraktırması da ayrı dert. Yine de kendi hayatıma göre düşünürsem gerekli sınıfına sokabilirim.
  • Tarak ve fırça: Bebek saçlı da doğsa saçsız da doğsa olmasa da olur sınıfında bence. Biraz büyüdükten sonra 2 yaş civarında bir nebze daha çok kullanılabiliyor.
  • Tırnak makası: Gerekli. Bugün olmasa yarın gerekli.
  • İlaç kaşığı: Derken? Gerçekten bilmiyordum ve şu an öğrendim, baktım baktım tekrar baktım, umarım kullanmak zorunda kalmazsınız diyebilirim. Varlığından haberim yoktu bu yüzden hangi kategoriye koyacağımı bilemedim, bu yüzden ara kategoriye koydum.
  • Bakım çantası: Bebek bakım çantası şeklinde değil de kullanışlı çok cebi olan bir sırt çantası mutlaka işinize yarayacaktır. Çocuğunuz büyüdükçe ihtiyaçları azalıyor, birincil malzemeler kalıyor. Ama yenidoğanda çantaya her ihtimale karşı koymanız gereken bir sürü şey oluyor. Hadi şunu da alayım diye diye 15 kg çanta yapıyorsunuz :)
  • Göbek bağı bandı: Hastaneden veriyorlar ya da doktor solüsyon ile birlikte almamızı söylüyor diye hatırlıyorum. Bant takılmazsa ne olur bilmiyorum, sağlık ile ilgili bir konu olduğu ve göbek bağı bir kez düşeceği için 1-2 tane bulunsa yeterli diye düşünüyorum. Taktığımızı hatırlamıyorum bile.
  • Beden termometresi: Termometre tabiki de gerekli ama yalvarırım dakika başı çocuğunun ateşini ölçen ebeveynlerden olmayın. Bir gün gerçekten ateşi olduğunda ki umarım hiç olmaz, zaten anlayacaksınız. Hiçbir şeyle ölçmeden derece tahmini bile yapar duruma geleceksiniz.
  • Burun aspiratörü: İnanılmaz derecede çok kullandık. Kızım hiç hasta olmadı fakat birkaç kez burnu tıkandı, gece hırıltılı nefes alıyor ve bu onu rahatsız ediyordu. Her gün banyo yapmadan önce pıst pısst. Nefret ediyor ve her defasında ağlıyordu, hala daha aynı şekilde ama yapacak hiçbir şey yok.
  • Bebek eldiveni: İnanılmaz gereksiz buluyor ve bebeklerin de nefret ettiğine inanıyorum.
  • Patik: Çorap açıklamasında yazmıştım :)
  • Bebek çorabı: Çorap açıklamasında belirtmiştim.
  • Temizleme havluları: Müslin bezleri olduğunu düşünüyorum. Yukarıda mendil maddesinde belirttiğim gibi her koşulda gerekli. Hem büyüğü hem küçüğünden edinmelisiniz.
  • Islak mendil: Mendil maddesinde belirtmiştim.
  • Alt değiştirme yatağı veya örtüsü: İkisini de almadım, iyi ki de almamışım. Alt değiştirme ünitesi gibi bir şey alacaktık beşik yanına, istemedim ben yatağın üstünde hallederim demiştim, yine söylüyorum iyi ki de almamışım. Bir defa siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama hiç ergonomik değil, yüksek kalıyor o tip şeyler. Alt değiştirme örtüsü kabul edilebilir, her yerde içiniz rahat eder ama bence yatak almayın.
  • Steril pamuk toplar: Bebeğinin altını ıslak mendil ile silmek istemeyenler için mutlaka bulunmalı. Ben ilk 2 ay kadar pamuk ve kaynamış su kullandım, sonra ıslak mendile dönenlerdenim. Ama birkaç paket alınabilir.
  • Çeşitli ebatta tülbentler: Bu madde büyük müslin ile aynı işi görüyor. Yok efendim ben müslin almam diyorsanız bildiğiniz hepimizin evinde olan arkasından önünü görebildiğimiz şeffaf tülbentler kullanabilirsiniz. Çocuğunuzu dışarıda sokakta orda burda uyuturken hava sıcak bile olsa bir üstüne örtmek iyi oluyor.
  • Steril yara bantları ve gazlı bezler: Umarım kullanmak zorunda kalmazsınız, ben almadım, listemde bile yoktu. Bir nevi ecza dolabında olması gereken bir madde olduğu için gerekli kategorisine koyacağım.
  • Güneş koruyucu krem ve losyon: İlk zamanlarda kullanmak gerekmese bile yine bulunması gereken bir ürün. Sağlık ile ilgili olanları fazla yorumlamadan gerekli sınıfına koyuyorum. Losyon maiyetinde de hindistan cevizi yağı ya da zeytinyağı kullandık.
  • Bebek küveti ve filesi: Açıkçası ikisini de kullandım ama düşünüyorum da olmasa da olur.
  • Başlıklı bebek bornozu: Bence biraz büyük alın, ilk zamanlar bir şeye sardığınız gibi götürüyorsunuz ve evet tabiki de gerekli.
  • Banyo süngeri: Bizim liflerimiz onun narin cildine iyi gelmeyebilir. Bir adet alın bence, en kötü ihtimalle 1-1,5 yaşlarında kovaya su sıkar :)
  • Bakım yatağı: Yine ne olduğu hakkında hiçbir fikrim olmayan ve hiçbir zaman keşke bakım yatağımız olsaydı demediğim bir madde.
  • Bebek şampuanı, bebek losyonu ve sabunu ve pişik kremi: Hepsi gerekli.
  • Banyo termometresi: Beden termometresi gibi düşünmüyorum. Bence gerek yok. Bebek yıkama suyu ne çok sıcak ne çok soğuk olmalı. Sizi yakmayacak şekilde hatta birazcık daha soğuğa dönük olabilir.
  • Biberon: Sütünüz bolsa, hiç süt sağmayacaksanız, çocuğunuzu hiçbir şekilde biberon kullandırmak istemiyorsanız almayın. Ama bunu ancak doğumdan sonra deneyimleyebilirsiniz. Biz her ihtimale karşı bir tane almıştık, çok da kullandı ama etrafımda bir kez bile biberon kullanmayan bir sürü bebek vardı. Biz ilk doğduğunda Dr. Browns cam biberon kullandık. O zaman ne kadara aldık bilmiyorum ama şu an dudak uçuklatan fiyatı var, almayın.
  • Biberon ısıtıcı ve biberon taşıyıcısı: Biberon ile ilgili yazdığım her şey için geçerli. Ama eğer çocuğunuz biberon kullanacaksa hele de benim gibi düzenli sağım yapan bir anneyseniz kesinlikle biberon ısıtıcı büyük bir nimet. Gündüzden porsiyonladığınız sütlerinizi gece buzdolabından hemen çıkarıp makinede 2-3 dakikada ısıtıabilirsiniz.
  • Kaynatıldığında su ve ısıdan etkilenmeyecek biberon emzikleri: Bu madde aşırı saçma. Zaten biberon alan bir insan biberon uçlarını da alıyor ve benim bildiğim kadarıyla tamamı ısıya dayanıklı.
  • Emzirme minderi: Alıp hiç kullanamadığım ama bir çok insan için de vazgeçilmaz olan bir materyal. Ben kullanamamış olabilirim ama halk bu kadar memnunken gerekli sınıfına koymamak olmaz. Bir de bu emzirme minderlerinin küçükleri ve büyükleri var. Büyük olanı kullanamasanız bile oturmaya başlarken destek koltuğu gibi oluyor. Her türlü kullanabilirsiniz.
  • Diş kaşıyıcı: İhtiyaç var, işe yaradığı zamanlar da oluyor yaramadığı zamanlar da. Ben genelde soğuk havuç ile çözdüm konuyu ama diş kaşıyıcı bence gerekli.
  • Mama sandalyesi: Ahhh kalbim. Yaşam pınarım. Nereye gidersek gidelim yanımızda götürdüğümüz, bir zamanlar seyahat listemizin en başında gelen mama sandalyesi. Ama bunu erkenden almanıza gerek yok, ek gıdaya geçmeye yakın alabilir, maddi durumunuzu da dengelemiş olursunuz. Alttaki görseldeki ikea mama sandalyesini hala kullanıyoruz.
BARBUN Antilop Emniyet Kemerli Ikea Mama Sandalyesi - Kargo Bedava ...
  • Mama tabağı ve kaşığı: Açıkçası almasanız evden tabak kullansanız da olur. İlla ki bebeğe özel bir tabak çatal tencere olmak zorunda değil. İlk zamanlarda kendine zarar vermemesi adına plastik tabak çatal kaşık varsa bunları da kullanabilirsiniz.
  • Bebek karyolası ve yatak: Ah çok uzun anlatabilirim. Derin doğmadan önce Ikea'dan küçük bir beşik aldık, sanırım ölçüleri 60*90 dı. 14 ay boyunca emzirip beşiğe yatırdım. Ne zaman emmeyi bıraktı uyumaz oldu beşikte. Çünkü emerken zaten neredeyse göğsümde uyuyakalıyordu. Daha sonra beşik küçük gelmeye ve sürekli kafasını gözünü vurmaya başladı. Keşke doğduğu gibi montessori yatak adı altındaki yataklardan alsaymışız. Instagrama sabitlediğim hikayelerde bununla alakalı videolar mevcut. Paragraf bitince tıklayıp izleyebilirsiniz. Alttaki görsellerde üst taraftaki ilk doğduğunda aldığımız 60*90 ikea beşik, alt taraftaki ise keşke en başından alsaydık dediğimiz 90*120 montessori tipi yatak. Görsel bana ait değildir, Derin Hanım'ın odasını bilahare anlatacağım. Instagram sabitlenmiş linkim hemen cümle bitince geliyor. https://www.instagram.com/s/aGlnaGxpZ2h0OjE3ODUyODQ2NDI4OTg3OTky?igshid=1czmbijyuew54&story_media_id=2298548903609448618_223131254
Beşik & Karyola / Ikea Gulliver bebek karyolası sahibinden.comda ...
Montessori yatak beyaz korkuluk lu en uygun fiyata Fiyatları ve ...
  • Gardırop: Almadık, hiç ihtiyaç da duymadık açıkçası. Minicik zıbınlar tulumlar için şifonyer yetti. Şu an 2 yaşında ve hala gardırop ihtiyacımız yok. Belki seneye odaya bir revizyon yaparız.
  • Yastık: Özellikle bebek için bir yastık almanıza gerek var mı bilmiyorum ama zaten aldığınız nevresim takımı gibi şeylerin içinden çıkıyor. Hususi almanıza gerek yok.
  • Kenar minderi: Yatak kenarı olarak algıladım. İlk başta almamıştık fakat dönmeye başladıktan sonra sürekli kafasını vurup kendi kendini uyandırdığı için daha sonra almak durumunda kaldık. Çok da pahalı ürünler :)
  • Cibinlik: Hiçbir şekilde alınmaması gerektiği taraftarıyım.
  • Şifonyer: Gardırop maddesinde belirttim :) Kullandığımız şifonyer görseli alttadır. Ikea Hemnes modelidir.
Küçükçekmece içindeki İkea Hemnes 8 Çekmeceli Şifonyer satıldı - letgo
  • Yorgan, çarşaf ve nevresim takımı: 1 ya da 2 takım olması iyidir. Zaten büyük ihtimalle evinizde bebeğin yatak ölçülerine göre bir çarşaf yorgan takımı yoktur.
  • Oda termometresi: Evde kalorifer sistemine bağlı termostatımız vardı ve ev 23 derece üzerine çıkmıyordu. 25 dereceler bize çokfazla geliyor, bizi de çocuğu da rahatsız ediyordu. Eğer termostatımız olmasaydı oda termometresi almazdık :)
  • Battaniye, yorgan ve pike: Nevresim takımı ile ilgili yazdıklarım geçerli.
  • Sterilizatör: Almadık, tabiki de kötü bir şey değil ama ben hep sakınan göze çöp batar modundayım. Önlem iyidir ama sterilizatör konuları benim için biraz uç noktalarda. Süt sağma makinemin parçalarını da kaynatıyor ya da kaynar suda bekletiyordum :)
  • Bebek telsizi: Almadık, ihtiyaç duymayız dedik. Bir gün annemlerin evdeydik. Derin 2.katta uyuyordu. Yahu dedik biz ağlarsa nasıl duyacağız? Eşime dedim ki garanti bunun da bir uygulamasını yapmışlardır. Gerçekten de bir uygulama bulduk, ücretsiz denedik aşırı beğendik. Uygulama adı Dormi Baby Monitor. Telsizlere o kadar para vermeye asla gerek yok. 2 adet telefon gerekli, biri parent device, diğeri child device oluyor. Biz evde kullanmadığımız hatsız bir telefonu çocuk odasına koyduk. Görüntü kalitesi muazzam. Ve sadece bir defalık 17 TL vermiştik, sanırım şu an 50 TL gibi bir şey. Uygulamayı satın almaya değer çünkü gittiğimiz her yerde, birilerine misafirliğe gittiğimizde, kampta çadırın içinde, otelde odada her yerde kullandık. Görsel aşağıdadır. Minicik bir ses algıladığında direkt ötüyor ve görüntü çıkıyor. Ötmese bile siz açıp çocuğunuzu izleyebiliyorsunuz.
Dormi app is a great value alternative to a traditional baby monitor
  • Oda nemlendirici: Peteklere suluk takarak hallettik o işi ama çözemiyorsanız alınabilir. Almadık ihtiyaç da duymadık.
  • Biberon ısıtıcısı: Benim minimum 8 ay düzenli kullandığım bir ürün. Ama bu en baştan alınacak bir ürün değil, eğer biberon kullanmayacaksanız almayın. Biberon bizim hayatımızın parçasıydı bu yüzden inanılmaz derecede işimizi gördü. . Gerek olduğunu düşündüğünüz an alırsınız.
  • Oto koltuğu: İnanılmaz önemli. ADAC testi diye bir kavram var. Bizim koltuğumuz Chicco Around u I-Size 0-18 kg oto koltuğu. ADAC listelerinde yok maalesef ama hiçbir sıkıntımız olmadı. Isofix olması yani tamamen araba gövdesine monte bir şekilde durması da güvenli kılıyor. 360 derece dönebiliyor, bu durum indirip bindirirken çok kolaylık sağlıyor.
Chicco Around U Baby Isofix Oto Koltuğu 0-18 Kg CHC-7957984 ...
  • Kanguru: Gerekliliği tartışılır. Kanguru kullanmak benim hep hayalimdi ama olmadı. Ne Derin rahat etti ne ben rahat ettim. Eşim de keza kullanamadı. Bu yüzden maalesef boşuna alınan bir şey oldu.
  • Puset: Yeni doğan çok minik olduğu ve henüz oturamadığı için oto koltuk ya da bebek arabası çok konforlu olmayabiliyor. Pusette yarı yatar vaziyette hem bebek rahat ediyor, hem de kendi arabanıza emniyet kemeriyle bağlamak ya da bebeğin arabasına puseti oturtmak pratik oluyor. Gerekli kategorisinde :) Bizim modelimiz Chicco Trio Sprint Travel System idi. Letgodan 2.el aldık, hiç de pişman değiliz. Zaman böyle bir zaman. Hala kullanıyoruz taş gibi set valla.
Chicco Trio Sprint Travel Sistem Bebek Arabası / Red Passion
  • Portbebe: Setimizde vardı, bebek arabasına takınca kullanışlı oluyor ama elde taşımak ölüm gibi bir şey. Tek başına alacaksanız puset yeterli, portbebeye gerek yok.
  • Ana kucağı: Konu komşu oturmaya geldiğinde o da bize kendi koltuğunda eşlik ediyordu. İlk başta almamıştık ama ihtiyaç oldu. Ayaklarıyla kendi kendini sallıyordu, eğleniyordu. Mekanik bir olayı yok, kendi kendine bir güç olmadan sallanmıyor. Aşırı kaliteli ya da aşırı iş gören bir eşya değil ama biz çok memnunduk. Yazının sonunda bize Chiccocu demezsiniz umarım :)
Chicco New Pocket Relax Ev Tipi Ana Kucağı Green | İlke Bebe
  • Göğüs pedi: Bu tep şeyleri hep Lansinoh kullandım. Çok da memnundum ve evet gerekli.
  • Hijyenik kadın pedi: Hastanede tedarik edilmişti ama her zaman gerekli.
  • Hamile külotu: 2 tane almıştım ama hamile külotu adı altında ürün almanıza gerek yok, evdeki rahat çamaşırlarınızdan giyebilirsiniz.
  • Emzirme sütyeni: Aylarca kullandım, kullanmak istemeyebilirsiniz, tişörtlerin içinden çok da hoş durduğu söylenemez ama göğüs şiştikçe eskiden taktığımız kaplı sutyenler çok acıtıyor, bu yüzden en verimli emzirme dönemlerinde kurtarıcı oluyor.
  • Lohusa külotu: Hamile Külotu = Lohusa Külotu
  • Göğüs koruyucu aksesuar: Almadım, gümüşler ve şeffaf bir şeyler vardı, ben ped ile devam ettim hayatıma :)
  • Meme uçları için krem: Lansinoh almıştım ama göğüslerim yara olmadı. Çok hafif yara denmeyecek bir durum söz konusuydu, ona da zeytinyağı sürdüm minicik. Yine de bir tane minik kutu alın bulunsun.
  • Alçak topuklu terlik: Ne??? Neden??? Terlik merlik almayın, evde olanı giyin :)
  • Önden açılan pijamalar ve gecelik: Aldım ama zorla aldım, hastanede abidik gubidik gecelikler giyilmez baskısından aldım, keşke winnie the pooh lu pijama alsaydım, 2. çocuğum olursa gerçekten Ayı Yogili falan giyeceğim :) Şaka bir yana emzirme açısından üstten kolay açılabilecek bir şeyler alınmalı. Evde varsa evdekiler giyilmeli. Masraf yapılmamalı.

Listeye konulmayan bir madde var, bu durum beni çok kırdı, incitti, yıprattı. SÜT SAĞMA MAKİNESİ............

Canım süt sağma makinesi. Seni atmak istediğim günler için özür dilerim, umarım beni affedersin. Kızım 3 aylıkken işe başladığımda günde 3 kez buluştuk senle. Evde de birkaç kez, oldu mu sana 4-5. Bir sağım 20 dk desek günde 1,5 saaatimi net sana harcadım ya da sen bana harcadın :) Her 20 dakika bızzt bızzt bızzt seslerinle Gardenscapes oyununda seviyeler atlamama sebep oldun. İyi ki varsın Lansinoh çift pompalı elektrikli süt sağma makinesi. Kampa gittik arabada sağdım, AVM'ye gittik, arabada sağdım, Yılbaşı yemeğine gittik, otel odasında sağdım, restorana gittik, ofis odalarına götürdüler, aslında sen hep yanımdaydın ❤ Ürünümüz aşağıdadır.

Lansinoh 2'si 1 arada Elektrikli Göğüs Pompası Fiyatı 53065

Ve tabiki de sağdığım sütü koymak için süt poşetleri, canım poşetlerim ❤ Onlar da Lansinoh oldu hep, tabi çok fazla kullanıyordum ve daha az maliyetli ürünlere kaymaya başlamıştım. Lansinoh'tan sonra çok uzun süre Milkway kullandım.

Anlatacaklarım bu kadar, gerçekten çabaladım, emek harcadım, ellerim nasır tuttu, yoruldum, terler damladı. Ama okuyacağınız zaman mutlu olacağınıza emnim çünkü o zamanlar ben böyle bir şey okusam mutlu olurdum. Liste yapmak kolay, önemli olan listeyi ihtiyaçlar doğrultusunda yorumlamak.

Okuyan gözleriniz dert görmesin, teşekkür ederim 🤟🏾



Turuncu Yazılar: Elzem
Mavi Yazılar: Bence almayın
Gri Yazılar: Alsanız da olur almasanız da... Bana gerekmeyen şey size gerekebilir :)


KİMİM BEN?

KİMİM BEN?


Merhaba tanışalım mı? Ben Ezgi. 1991 doğumlu Uludağ üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunu bir çocuk annesiyim.


📍29 yaşında aslan burcuyum. Kendimi çok beğenmiyorum fakat çok seviyorum, aslan burcuna bencil diyenleri kınıyorum.
📍Mıç mıç olmaktan nefret ederim, bugüne kadar hiç öyle olmadım. Anneme bile "anneeeğğğğm" diye sarılmışlığım çok azdır.
📍En sevdiğim tatil tipi kamp. Özellikle son 3-4 senedir kamp tatili dışında tatil yapmıyoruz.
📍Eyeliner ve nude ruj sürmediysem anlayın ki ya hastayım ya çok elzem bir durum var.
📍Gardrobumda en çok mini etek ve askılı crop var. Zaten croplarımın linklerini instagram üzerinden sürekli paylaşıyorum. Güzel giyindiğimi düşünüyorum. Farklı olmak için çabalamıyorum ama sıradan şeyler de keyif vermiyor.
📍Asla kilo alamıyorum. Hamilelikte bana böyle bir şans verildi, onda da olmadı be canolar. Bakmayın bu da mükemmel normal bir durum değil. Bunu başka bir konuda uzun uzun anlatacağım.
📍 Tahammül edemediğim 2 konu var. Kendime ya da başkasına haksızlık yapılması ve para ile başkalarını ezen insan tipleri. Başkasına dahi haksızlık yapılsa susmam.
📍Evliyim ve 1 kızım var. Yarınımız ne olur bilmem, şu an kendi dünyamda çok mutluyum Onlarla her şeye varım ben.
📍Kendi hayatım adına özel günlerden, kutlamalardan nefret ederim. Sevdiğim insanlar için her şeyi yaparım. Ama istemediğim şeyi kimse zorla yaptıramaz. Kimsenin hayatı beni ilgilendirmez, bugüne kadar da ilgilendirmedi. Ben şahsım adına bu tip kutlamalara verilen paralarla daha değerli daha faydalı şeyler yapılabileceğine inanıyorum. Yapana saygım var ama ben yapmadığım için beni sorgulayan yargılayanla ağır konuşurum.
📍 Lahmacun kutsalımdır.
📍Bir miktar cimriyim.
📍Başkalarının hayatını kendi hayatından daha çok seven hiç kimseye saygım yok. Herkes kendi hayatına bakmalı.
📍Sizin bir miktar da olsa canınızı sıktıysam ya da size negatif enerji veriyorsam beni takip etmeyin.
📍Blogger olmaya karar verdiğim günden beri tek isteğim sizleri güldürmek. 

28 Mart 2019 Perşembe

DERİN MEVZULAR :)


Merhabalar,

Yazmayalı seneler oldu, beni bilen bilir demek isterdim ama yazılarımı okuyan sınırlı sayıda kişi var, öyle kendi kendime takılıyorum J
Bu süreçte neler oldu neler, ama size öyle oldu böyle bitti anlatmayacağım. Hayatımdaki en önemli gelişmeyi söylesem yeter, bir kızım oldu. İsmi Derin. Şu an 8 aylık. Aslında hayatla ilgili eskiden yazdığım tipte yazılara da devam edeceğim ama bu yazımda tamamen hamilelik, doğum ve sonrası adına bir şeyler karalamak istedim. Korkmayın bilge çocukluk yapmayacağım, yapanlara da ayrı bir sinirlenme durumum var. Sadece şunu şunu şöyle yapsak daha iyi olurmuş, buna çok para verdik lüzumsuz ya da şu çok önemli daha iyi bir şey alabilirmişiz gibi şeyler yazacağım. Bunları yazma sebebim ise çevremdeki arkadaşlarımın yakın zamanda çocuklarının olması ya da hamile olmaları, bana bir şeyler sorduklarında onlara verdiğim cevapları derleyeceğim. Etrafımdaki tüm arkadaşlarım ve aileden kim varsa bilirler, onlar bir şey sormadan ben akıl vermem, çünkü haddime değil. Unutmayın, her anne farklıdır, her bebek farklıdır, her yaşam farklıdır.

Eveeet, başlıyoruz. Öncelikle hamile olduğumu öğrendiğimde çok da beklemediğimiz bir zaman değildi, şaşırmadık. Ama ben ve eşim dışında herkes çok şaşkındı. Kimse benim bir çocuğum olabileceğini kabullenemiyordu. Çünkü ben hala çocuktum. Benim ise kendime sonsuz güvenim vardı, kimler kimler çocuk bakıyordu ben mi bakamayacaktım. Gözümde büyütmedim hiçbir şeyi, hiçbir zaman da korkmadım. İlk başta çok fazla bir şey anlamadık haliyle, ama günler haftalar geçtikçe bağ oluşmaya başladı. Kalbini duymak ayrı heyecandı, cinsiyeti öğrenmek ayrı. İlk hareketi hissetme anı ve sonrasında o hareketlerin hiç bitmemesi, hareket etmediğinde acaba bir sıkıntı mı oldu telaşı. Hepsinin ayrı bir tadı var. Sonlara doğru çok sıkılmıştım, etrafımdaki kişilerden de bu yorumu duyuyorum, hadi artık doğsun. Çünkü bağ arttıkça kavuşma isteği de doğru orantılı artıyor.

Ben çok az kilo aldım ama bunun için ekstra bir çaba sarfetmedim. Yani metabolik olarak hiçbir zaman kilo alan bir yapım olmadı fakat hamilelikte alırım, 20-30 olmasa da olması gereken miktarda mutlaka alırım diyordum. Mide bulantım 1 gün bile olmadı, canım ekstra bir şey istemedi. Zaten çok yemek yiyordum, yine aynı devam ettim hayatıma. Çok mutluydum, psikolojik olarak yolunda gidiyordu her şey ama çok da rahat bir hamilelik geçirmedim. 6.5 aylık doğmaya çalıştı minik canavar, önlem alındı, serumlar, iğneler. Öteledik. Bir süre sonra yine aynı durumlar oluştu, yine önlem alındı. 8.ayda plasental yaşlanma olduğunu söyledi doktorlar, yani bebek beslenemiyordu. Tabi bu kadar basit değil ama özünde beslenememeye çıkıyor. Ben toplamda 5 kg aldım ve Derin 1.7 kg doğdu. Hiçbir zaman ahlanıp vahlanmadım. Çünkü sağlıklıydı. 1 hafta küvözde kaldı, sadece kilo alması için dümdüz yatıyordu. Ciğerleri gelişmişti ve gözleri cin gibi bakıyordu. Ben ilk gün göremedim kızımı, eşim fotoğraf gösteriyordu. 2.gün tanıştık kızımla küvözde, dokundum, korktum dokunmaya. Eşim video izletiyordu bana ben daha görmemiştim, okşuyor  sırtını, tüm vücudu eşimin eli kadar. Ben o kadar minicik olacağını düşünememişim videolardan fotoğraflardan. Ciddi anlamda korktum, insan yavrusundan korkar mı, korktum, zarar vermekten korktum. Tabi gittikçe gördükçe korkum da gitmeye başladı. 1 haftalıkken eve getirdiğimizde havalara fırlatıyorduk J İlk 2 gün mama verildi küvözde, sonrasında ben süt sağıp götürdüm. O gün bugündür anne sütü alıyor. Ama bu konuda da şunu söylemeliyim, tabi anne sütü çok önemli bir besin, tüm annelerin sütünün yetmesini dilerim fakat yetmeyen durumlar elbet olabilir, bazen elinizde olmayan durumlar oluşabiliyor, belki çok stresli bir hayatınız vardır, belki sütünüz çoktur ama yaramıyordur vs. Anne sütü dışındaki beslenme öğelerinden korkmayın, mutlaka bir şekilde beslenecektir çocuğunuz.

Derin çok minicik doğduğu için emme refleksi  harika değildi, çabuk yoruluyordu ve bana yoğun bakım ünitesindeki hemşireler sürekli süt sağmamı, asla doyduğundan emin olamayacağımı ve çok küçük olduğu için daha çok kilo kaybı olmasın diye sağdığım sütü emzirdikten sonra biberonla vermemi söylediler. İlk 3 ay mütemadiyen 3 saatte bir emzirdim, ardından sağıp buzluğa attım. Emzirmenin ardından eski sağdıklarımdan çözdürüp biberonla veriyordum. Buzluğa atma ve taze vermeme sebebim ise buzlukta stok oluşturdum, ilk başlarda çok az emiyordu çünkü. Artık biyolojik saat olarak Derin de ezberlemişti, ben uyanmasam o saatinde uyanıyordu. Belki 3 saat aralığı çok diyebilirsiniz, diyenler olmuştu çünkü. Açıkçası bunun bir doğrusu olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir zaman da sıkıntısını yaşamadım. Uyuyan çocuğu da asla uyandırmazdım normalde ama dediğim gibi çok küçüktü ve tüm gece ellemeden bırakamazdım onu. Zaten 3 aydan sonra rahat bıraktım, geceleri zorla uyandırmadım, onu içgüdüleriniz belirleyecek emin olun.

Uyku düzenini nasıl yaptın diyor arkadaşlarım. Özellikle çaba sarfetmedim. Sadece gece ritüellerimiz farklıydı. Gece uykusuna yatırmadan önce banyo yaptırıp tulumunu giydirdik hep. Gündüz biz kendi yaşamımıza devam ettik, evde gürültü de oldu. Dışarılara çıktık, bize gelen giden oldu. Ama gece uykusunda hep ritüellere uyduk. Ve biz de bir saatten sonra uyuduğumuz için ses de olmuyordu, derin uykuya dalıyordu bir süre sonra. Başkalarına gittiğimizde de yine tulumunu yanımızda götürdük, insanların halısında yatağında uyuttuk :)

Hiçbir zaman çocuğun hayatına uymadık, onu bizim hayatımıza uydurmaya çalıştık, başardık da. Tabiki de bir şeyler yaparken, bir yere giderken tamamen planlı hareket ediyoruz ama bahsettiğim şey çok farklı. Derin eve ilk geldiği gün ben onu kendi odasında kendi beşiğinde uyuttum, bana gaddar dediler, nasıl başardın yan yana yatmadan dediler. Bunu olur da bir sürü kişi okursa okurken de diyenler olacaktır. Her konuda duygusala bağlamaya gerek yok, durmasaydı bırakmazdım, huzurla uyuyordu, ellemedik. Doğduğu günden beri de hep kendi odasında kendi beşiğinde uyudu. Antalya’ya gittik, taşınabilir beşiğini götürdük, onda uyudu.  Ve şu an Derin sadece oyun oynamak için bizimle yatıyor, uyandıktan sonra 1 saat yatak keyfi yapıyoruz hafta sonları. Onun dışında beşiğinde uyuyor uyku saatlerinde. Hatta bizimle uyumuyor, sıkılıyor. Bununla övünmüyorum, övünülecek, yerilecek, eleştirilecek ya da pohpohlayacak bir şey değil. Böyle olsun istedik ve başardık. İçime sokmak isterken ayrı yatırmak tabiki de helal olsun be bana durumu değil. Ama çok erken işe başlayacaktım, bana da ona da çok zor olacaktı eğer en başından beri koyun koyuna yatsaydık. Onun alışmasından korkmak değil bu kaygı, ilk 2-3 ay her şeye fırt diye alışmıyorlar zaten, algıları bu aylardan sonra alışma odaklı oluyor. Uyanık olduğu süre boyunca hep kucağımızda, koltukta yanımızda durdu zaten. Bunu bu kadar uzun açıklama sebebim eleştirecek olmanız J

Hurafelere inanmıyorum, normal bir şekilde davranmayı tercih ediyorum. Minik doğduğu için hiç üzülmedim, küvözde kaldığı için herkes üzüldü suratlarından görebiliyordum ve ben doğum yapmış sezaryenden çıkmış yatakta yatar halimle insanlara moral veriyordum. İnanın bana geçmişe dönüp baktığımda iyi ki de küçük doğmuş iyi ki de küvözde kalmış diyorum. Bugün bu kadar düzenli bir çocuğum varsa tamamen en başından beri düzenli olmasından dolayıdır. Asla siz de mutlaka böyle yapın demem, diyemem. Her çocuk farklıdır, her anne farklıdır, her yaşam farklıdır. Bunu sürekli yazacağım çünkü haddini bilmeyip her şeye karışanlara bunu okutmanızı isteyeceğim sizden J

Derin’e çok minnoş bir oda yaptık, görselleri görüyorsunuz. Beğenmeyebilirsiniz elbet ama çok uğraştık be, duvarları eşim kendisi boyadı, duvar kağıdı değil. Huzur verici bir oda. Şu anda da artık tanıyor biliyor odasını, oraya gece gidildiğinde uyuyacağını biliyor mesela.                                                                                                                       
                                               





Doğumdan önce biraz kıyafet aldık, zaten onların hiçbiri uzun süre olmadı, bu kadar minicik doğduğu için çocuğun üstünde emanet gibi duruyordu her şey. Bu yüzden ilk etapta çok kıyafet almamak gerekli. Aşırı derecede hızlı büyüyorlar.  Biberonlar, emzikler, burun aspiratörleri, hepinizin hazırladığı liste malzemelerini aldık. Tüm biberonlarım, süt sağma makinem, süt poşetlerim Lansinoh. Sadece bir tane cam biberon var, Dr. Browns marka. Ondan da memnunuz. Lansinoh’dan çok memnunum sadece keşke süt poşetini en başından o kadar çok Lansinoh almasaymışım. Çünkü ciddi anlamda diğer markalardan pahalı, şu an weebaby kullanıyorum. Tam 6 markadan birer paket alarak fiyat kalite kıyası yaptım ve wee baby kazandı J Bu iyi bir tavsiye arkadaşlar. Çift pompalı elektrikli süt sağma makinemden çok memnunum. Kendimi bazen sığır gibi hissetsem de, cafelerde, yemeklerde, işyerimde süt sağsam da kızımı beslemek adına yaptığım en verimli şey olması harika bir duygu ama işim bitince makineyi kıracak durumdayım J

Yaz günü doğduğu için doğduğu günden beri çıplak. Bu cümlenin altında çok şey yatıyor. Bir çoğunuzun anlayacağı, diğer çoğunuzun da şimdi yazacaklarıma katılacağı bir durum. El kadar bebe üşüyecek, gaz olur, çok çekersiniz. Altına bir şey giydirin, üstüne battaniye örtün, hasta olacak. Ay elleri ayakları çok soğuk üşümüş bla bla. Hiçbirini dinlemedim, hiç kimseyi dinlemedim. Eşim de destek oldu, hatta o benden daha fazla muhalif oldu kalpkalp. Derin doğduğu günden beri çıplak, bir kez grip oldu, o da evde annem eşim ben  hastalıktan geberiyorduk, bizden bulaştı. Olacak olsa neler olurdu çocuğa doğduğundan beri. Şu an 8 aylık, sürekli parklardayız, yerlere atıyoruz, takılıyor öyle .

İlk etapta oyuncak hiç almadık, odasına dekor amaçlı koyduk sadece birkaç tane. Yan yastık çok önemli bizim için. Mayıştığı anda yan yastığın içine koyuyoruz, pozisyon hep aynı uyuyor. Tabi şimdi dönüyor kendi kendine yüzüstü sırtüstü nasıl isterse. Bu bahsettiğim 6-7 aya kadar hep yan yastığın içine yatırdık. İlk 1 ay pamuğu ıslatarak kullandım her iş için, sonra ıslak mendile geçiş yaptık. Önce Sebamed, sonra Dalin kullandık, halen Dalin kullanıyoruz. Bu konuda da eleştiriler gelebilir. Çok umrumda değil açıkçası. Alerjen bir durum oluşmadı, cildi hassas çıkmadı yavrukuşun. Bebek bezinde de prima kullanıyoruz. Doğmadan önce inanılmaz uygun fiyata kilo artış oranına ve bez numaralarına göre ve günlük kullanım miktarına göre oranladık ve 1 no 2 no 3 no bezler aldık koli koli. Hesabımız tıkır tıkır işledi ama 3 no primalar bittikten sonra (daha 3-4 ay var bitmesine) e bebek kendi markası olan baby and me kullanacağız, denedik gayet başarılı. Aklınıza gelebilecek her şeyi internetten alıyoruz. Beşik dönencesi hiç kullanmadık diyemem ama en son geçen ay yattığı yerden çekip gırtlağına kadar ağzına soktuğu için söktük, hiç olmasa hiç almasak da olurdu J Telsiz almadık, gerek yok diye düşündük, hem de çok pahalıydı. Ama sonra annemlere gittiğimzde Derin’i üst katta yatırmak gerekti, duymayacaktık. Dedim kesin bunun uygulamasını yapmışlardır. Bir uygulama indirdik ve yemin ederim yaptığımz en iyi şey. Telsiz almanıza gerçekten gerek yok. O kadar sevdik ki  sadece bir kez 17 tl verip paralı üyelik yaptık. Kesinlikle en çok önereceğim şey bu.  1 aylıkkenden beri biberonuna minicik zeytinyağı damlatıyorum. Çok rahat yapıyor kakasını. Banyo filesinde yıkamak ciddi anlamda kolay ve eğlenceli. Banyo filesi ihtiyaçtır. Ama belli bir kilonun üstüne geldiğinde kullanılamaz hale geliyor, o zaman leğen içine dönülüyor. Derin çok çok hareketli bir çocuk, bu yüzden fileye erken veda ettik, şimdi suları sağa sola çırpıyor. Evimiz hep 21-23 derece arası, buna alıştı. Biz annemlere gittiğimizde odanın peteğini kapatıyorduk. Yani nasıl alışırsa öyle gidiyor. Hiç su ölçmek için termometre kullanmadık, nem ölçer almadık, buhar makinesi almadık, sterilizatör almadık, ateşini bile kıytırık bir aletle ölçtük ve almadığımız şeylerin bir kez bile eksikliğini yaşamadık. Yani almasanız da oluyor J

Son paragrafı biraz dağınık yazmış olabilirim ama olsun artık o kadar. Koskoca 8 ayı anlattım size nankörler. Baby shower yapmadım, diş töreni yapmadım, kırk uçurma yapmadım, fotoğraf çekimi yapmadım. Pişman da değilim. Yapana saygım var ama bana bulaşılmasın yeter. Hiç kimseyi dinlemeyin, o sizin çocuğunuz. Eşinizle uzlaşın yeter. Benim eşim harika bir baba, çok ilgili, ben ne yapıyorsam o da yapabiliyor. Altını açmam banyo yaptırmam gibi bir durumu yok. Onunla uzlaştığınız sürece ikinizin kararı önemli. Onun dışında ne derlerse desinler, dinlemeyin. Bazen sırf üzmemek kırmamak adına yaptığınız şeyler çocuğunuz için daha kötü olabiliyor. Nereye gidersek Derin’i de götürüyoruz, sakınmıyoruz, eve hapsolmuyoruz. Ve en önemlisi kendimizi ihmal etmiyoruz. Unutmayın, mutlu anne baba, mutlu bebek. Ve son defa bir kez daha yazıyorum. Her bebek farklıdır, her anne farklıdır, her hayat farklıdır.

Teşekkür ederim, saygılar, sevgiler